Normal Doğum mu? Sezaryen mi?
Epidural anestezi adı verilen ve belden yapılan bir iğneyle ağrı hissinin kaybolmasına neden olan yöntem sayesinde gebeler için normal doğum yapmak artık daha kolay hale gelmiştir.
Normal doğumun son evresi olan ıkınma dönemi rahim ağzının tam açılmasından çocuğun çıkmasına kadar geçen dönemdir. En fazla 1 saat içinde bu dönem tamamlanmalıdır.
İlk kez normal doğum yapan gebelerde bebek çıkarken vagina girişinde ve makatta yırtılmaları önlemek amacıyla epizyotomi adı verilen düzgün bir kesi yapılmaktadır.
Gebenin güçlü ıkınamaması, bebek başının iri olması ya da duruşundaki bozukluklar gibi nedenlerle çıkımın uzaması durumunda vakum kullanılarak bebek dışarı çekilerek çıkartılır.
Müdahaleli doğumlar maalesef bebek ya da annenin kaybına ya da bebekte kol ve omuz kırılmalarına neden olmaktaydı. Ancak sterilizasyon ile dikiş tekniklerinin gelişmesi sezaryen ameliyatının da yaygınlaşmasına neden olmuştur.
Bilimsel olarak kabul edilen normal doğum yerine sezaryenin yapılacağı durumlar şu şekilde sınıflandırılabilir:
İleri anne yaşı (35 yaş üstü): kadın her yaşta normal doğum yapabilir ancak ilerleyen yaşla birlikte ıkınma ve ağrıları tolere etme yeteneğinin bir miktar azalması normal doğum sürecini zorlaştırmaktadır.
Baş ile kadın leğen kemiği arasında uyumsuzluk. Başın iri olup leğen kemiği çıkışının dar olması
İlerlemeyen travay. Düzenli ağrılara rağmen rahim ağzının açılmaması ve bebeğin aşağı doğru ilerlememesi
Fetal Distres: Doğum ağrıları sırasında bebek kalp atımında sorun yaşanması ve bebeğe kan akışının bozularak ihmal halinde ölüme kadar gidebilecek sorunların oluşma riski
Normal şartlar altında bebek başla çıkıma doğru gelir. Bebeğin rahim içinde yan durması ya da su kesesinin açılarak kordonun sarkması sezaryeni gerektirir.
İlk doğumunu yapacak olan gebelerde Makat geliş (çocuğun ters gelmesi ) olması durumunda sezaryenle doğum seçilir.
Plasenta adı verilen çocuğu besleyen yapının rahim ağzını kapatması (Plasenta Previa) ya da plasentanın zamanından önce rahim duvarından ayrılması (Plasenta Dekolmanı)
Gebedeki bazı sistemik hastalıklar (kalp kapakçığı hastalıkları) nedeniyle ıkınmanın riskli olması
Omurga bozuklukları: Omurgasında eğrilik ya da kamburluk olanların ayrıca bel fıtığı öyküsü olanların ıkınmasında sorun yaşanabileceği için sezaryen daha iyi bir tercih olabilir.
Aşırı kilo alınması: Ortalama olarak gebelik boyunca alınması gereken kilo miktarı 10-12 kg dır. Ancak bazı gebelerin çok aşırı kilo aldıkları ve hareket etmekte zorlandıkları göze çarpmaktadır. Böyle gebelerde de sezaryen önerilmektedir.
Normal doğum korkusu Anne adaylarından bazıları normal doğumdan korkmakta ve kendini hazırlıksız hissetmektedir. Bu gebelerin normal doğuma zorlanması ilerde psikolojik sorunlara neden olabileceğinden sezaryen tercih edilebilir.
Bütün bunlara ek olarak normal doğum sonrasında bebek ya da annede ortaya çıkan sorunlar nedeniyle hekimlerin mahkemeye verilmeleri ve yüklü miktarda tazminat ödemeye mahkum edilmeleri Kadın Doğum Uzmanlarını normal doğum yapmaktan kaçınır hale getirmiştir.
Tüm dünyada bu yasal sıkıntılar nedeniyle hekimler yüksek riskli normal doğumlara sıcak bakmamaktadırlar.
Normal doğumun temel sakıncaları:
- Bebeğin uzun süre doğum kanalında kalarak sıkıntıya girmesi ve bunun ileriki yıllarda başarısını etkilemesi,
- Bebeğin vaginal kanaldan çıkışı sırasında omuz ya da kolunda kırılma olması,
- Müdahaleli doğumlar sırasında baş ya da alında kalıcı iz gelişmesi,
- Bebeğin çıkarken annenin vagina girişini yırtarak burada şekil bozukluğu, makatta yırtılmaya neden olarak dışkı kaçırma ya da mesane altındaki kasların yırtılmasına neden olarak ilerleyen yıllarda idrar kaçırmaya neden olması.
Sezaryenin Temel Sakıncaları
Sezaryen bir ameliyat olduğu için genel anestezi ya da epidural anestezi altında uygulanmaktadır. Her iki anestezi tekniği de son yıllarda çok gelişmiş olsa da nadiren dolaşım sistemi ile ilgili sorunlara yol açabilmektedir.
Bebeğin karından çıkarılması işleminde karın açılmakta ve barsak/mesane gibi diğer organlar uzaklaştırılmaktadır. Sezaryen sırasında bu organlar zarar görebilir ya da karnın açılması yapışıklıklara neden olarak daha sonraki bir ameliyatın zor geçmesine neden olabilir.
Ameliyat sırasında ortaya çıkabilecek kanama ve mikrop kapma riski normal doğuma göre daha yüksektir.
Hastanede kalış süresi normal doğumda 1 gün sezaryende 2 gündür ve sezaryen sonrası dönemde ağrı daha fazla olmaktadır.
Bu bilgiler ışığında eğer kesin bir sakınca yoksa gebelerin normal doğuma yönlendirilmesi ve desteklenmesi uygundur.
Ancak doğum şekliyle ilgili son kararı verirken hekim ve ailenin birlikte tartışarak karar vermesi stresi azaltan doğru bir yaklaşım olacaktır.